Merhabalar...
Pek çok kişinin blogger dünyasında olduğu gibi ben de katıldım bu sanal dünyaya. Evet biliyorum, zaten bir ben eksiktim değil mi? Peki ne için katıldım, ben ne yazacağım...
Kendim için... bir zamanlar her saniyesini keyifle yaşayabildiğim, tat alabildiğim, yaşamaya değer gördüğüm hayata yeniden dönebilmek için... kendime yardım edebilmek, belki yardım bulabilmek için... Çok iç karartıcı başladım belki yazıya, biliyorum. Ama biraz daha bu şekilde yazıp, daha iyi devam edecek bu yazı söz, yeter ki sonuna kadar okuyun olur mu:)
Ne oldu da böyle oldu, biraz daha başa döneyim..
Aslında yaşamayı çok seven, küçüklüğünden beri yaşamın her türlü zorluğu ile tek başına mücadele etmiş, güçlü iradeli bir insanken, yaşadığım bir olayla yerle bir olup dibe çakıldım, çıkmaya çalıştıkça daha da battım. Bağımlı oldum, yeme bağımlısı... Hani insanlar, alkol bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı olur ya, bu da yeme bağımlılığı olarak adlandırılan, beynin kendini diğer uyuşturma yöntemlerinden biri işte. İrade falan hak getire... Özellikle yağlı (süt ürünleri gibi), nişastalı ve şekerli yiyeceklere yönelten, yerken dünyayı umursamayıp uyuşturan, her şeyi unutturan, hayattan, kendinizden vazgeçirten, ve en sonunda da hasta eden -insülin direnci ve diyabet- bir bağımlılık bu... :( kurtulmak isteyip, başaramayan da ben...
Buraya kadar dayanıp ta okuduysanız teşekkürler, malum epeyce iç karartıcı bir şekilde ilk yazım değil mi?Bana, "Tamam, anlaşıldı, bağımlılık, sorunlar vs., blogda bunlardan mı bahsedeceksin, böyle giderse, kimse bir daha dönüp bakmaz bile" diyor olabilirsiniz, haklısınız da.
Yazımın başlarında da, hatta profil yazımda da belirttiğim gibi aslında yaşamı dolu dolu yaşamayı seven, paylaşmayı, gülmeyi, çook seven bir insanım(dım). Aslında okunayım, takip edileyim anlayışında da değilim ama birileri de beni okursa, benimle paylaşırsa çok mutlu olabilirim:)
Yeniden ayağa kalkmaya, hayata yeniden dönmeye çalışırken, anlarımı, mutluluklarımı, her şeyi paylaşmak istiyorum...
Mesela okuduğum kitaplarımı... Sığınağım onlar benim, okuduğumda beni alıp oradaki dünyaya götüren, bazen kahramanlarından biri olduğum, beni çook mutlu eden ikinci dünyam onlar benim. Küçüklüğümden beri tutkuyla bağlandığım, en üzüntülü anlarımda yanımda olan dostlarım onlar. Hatırlıyorum, 12 yaşındayken annemi kaybettiğimde, elimde Polyanna vardı. Okumayı öğrendiğimden beri düşmedi elimden kitaplarım... Okumaya olan sevgim de hiç azalmadı, tam bir kitap kurduyum aslında:)
Sadece okumak ve kitaplar değil, animasyon filmleri ve tiyatro da bir tutku benim için. Evet itiraf ediyorum, küçük çocuklardan daha çok animasyon izlemiş olabilirim:) Buna Barbie'nin serileri de dahil:)) Candy ve heman ile büyümüş 90lar çocuğuyum ben, hala da oturup izliyorum, hem de ağzım kulaklarımda. Diğer taraftan hemen her hafta gitmeye çalıştığım tiyatro oyunları ayrı bir keyif...
Spor, doğa yürüyüşü, seyahat... Bir zamanlar profesyonel olarak yaptığım spor, bir yaşam felsefesine dönüştü benim için, yaşamın stresini, günün sonunda sıkıntıları boşaltmak için başvurduğum, bana yüksek dozda endorfin ve seratonin salgılatan bir parçam adeta.
Sırt çantamı alıp, tek başıma Ege sahillerinde olmak, gittiğim yerlerin her köşesini yürüyerek dolaşmak, tarihi kokusunu almak, her köşesini öğrenmek, fotoğraflamak...
Aslında bu liste böyle uzar gider...
Bloğumda duygularımı da, bana keyif veren bu ayrıntıları da, yazmak istiyorum...
Okuduğum kitapları... (bazen spoiler verebilirim, özür dilerim:))) ayrıca niyetim keyifle takip ettiğim usta kitap bloggerlarından biri olmak değil, onların eline su dökemem zaten:)
İzlediğim tüm filmleri... (yok sadece animasyon izlemiyorum:)))
Gittiğim tiyatroyu..
Fotoğrafladığım herşeyi...
Yeniden hayata dönmek, mutlu olmak istiyorum, mümkün olsa yardım almak isterdim, ama bunu da kendi başıma aşmalıyım belki... Bu sınavı da başarmalıyım. Bağımlılığımdan kurtulmalı, tüm bu çok sevdiğim şeylerin-bunların yanısıra diğer hayatımdaki soyut-somut herşeyin- beni çakıldığım yerden geri çıkarmasını sağlamalıyım...
Bir yolculuk bu...
Hayata geri dönme yolculuğu...
Ve bunun için burdayım....
Eğer dayanıp buraya kadar okuduysanız, teşekkürler.
Diğer yazılarıma da dayanabilirsiniz demektir:) yok bu kadar doz yeter bana derseniz de canınız sağolsun:)
Evet. Nokta. Başlıyoruzz...
Hoşgeldin :) yazmak, bir şeyler dökmek insanı hafiflettiği gibi, yazdıkça insan yeni ilgi alanları, yeni meşguliyetler buluyor. Umarım yazmaktan keyif alır, tüm sıkıntılarının üstesinden gelirsin... ^^
YanıtlaSilHoşbuldum :) Yazmakta, okumak gibi hep büyük bir mutluluktu aslında benim için... senelerdir tuttuğum günlüklerimi, sanal, daha büyük ve renkli bir dünyaya taşımak, PAYLAŞMAK istedim... desteğin, yorumun için çok teşekkürler.
SilMerhabalar canım,
YanıtlaSilBlog dünyasına hoş geldin...:) İnan yazını sonuna kadar okudum. İnsan anlatmak istediklerini paylaştıkça rahatlıyor, hafifliyor. İnşallah senin içinde yeniden bir doğuş olur canım...:)) Ben de takibe aldım bloğunu. Bana da beklerim. Güzel paylaşımlarda buluşmak dileğiyle. Sevgilerimi bıraktımmmm...:))
Merhabalar, herşeyden önce çok teşekkür ederim. Hem okuduğunuz, hem güzel dileklerin için... umarım doğabilirim yeniden, üzerimdeki ağırlığın, hissettiğim yükün hafiflemesini hatta tamamen kurtulmayı çok isterdim. En güzel paylaşımlarda görüşmek üzere:)
SilMerhabalar, yazını sonuna kadar okudum ve çok samimi buldum. Öncelikle blog dünyasına hoşgeldin! Yazmak benim için her zaman bir kaçış noktası olmuştur ve genelde konuşmaktan daha çok yazarak içimi döken biri olmuşumdur. Seni biraz kendime benzettim aslında. Ben de tek çocuğum ve babamı genç yaşımda kaybettim. Ama insan hayata gülerek bakmayı öğrenebiliyor. Tabii ki dibe vurduğumuz zamanlar, çıkış noktası göremediğimiz zamanlar oluyor. Ama inan bana kendi tecrübelerimden çok iyi biliyorum, hayat bize daima inişler olduğu gibi çok güzel çıkışlar da yaşatıyor. Sadece ümidini kaybetme :) Güzel paylaşımlarını takipteyim. Sevgiler :)
YanıtlaSilÇok teşekkürler, hoşbuldum:) sizlerin blogları kadar iyi olmasa da ben de güzel birşeyler yapmaya çalışıyorum:) zamanla öğreneceğim sanırım:)) bilgisayarı yeni öğrenen teyze modundayım blogger dünyasında:))
Silzamanında, 5-6 ay öncesine kadar, hayata gülerek bakabiliyordum ama, sanırım fazlasıyla yorgun düştüm, inmeyi bırak, çakıldım:( kalkamıyorum. Çıkış noktasını biliyorum ama bir türlü irade ve kontrol sahibi olup, oraya ulaşamıyorum. ama burada paylaşmak, beni arada da olsa okuyan ve yorum yapan, destekleyen insanların olması, iyi geliyor. Herşey için teşekkürler.. :) beni takip etmeye devam edin:)